-->

Satranç, Stefan Zweig

"İnsan sabahtan akşama kadar bir şey olmasını bekler ve hiçbir şey olmaz. Bekleyip durur insan. Hiçbir şey olmaz. İnsan bekler, bekler,...

Satranç, Stefan Zweig

... tek bir satranç oyununu bile ezbere oynamayı bir türlü beceremiyordu. Savaş meydanını imgelemin sınırsız alanına yerleştirme yeteneğinde...

Satranç, Stefan Zweig

Bize hiçbir şey yapmadılar, sadece mutlak bir hiçliğin ortasına koydular çünkü bilirsiniz ya, yeryüzünde başka hiçbir şey insan ruhunu hiçli...

Satranç, Stefan Zweig

Elbette küçük Güney Slav taşta kentinde heyecan verici bir olayın yaşanması son derece nadir görülür; bu nedenle orada bir araya gelmiş olan...

Satranç, Stefan Zweig

Ve ansızın çılgınca bir düşünceye kapıldım: Kitabı çal! Belki becerirsin bunu, onu hücrene gizleyebilir ve sonra okuyabilirsin, okuyabili...

Satranç, Stefan Zweig

(Bir satranç oyuncusunun) hayal gücünden yoksun olması, bir orkestra şefinin, önündeki notalar açık olmadan çalamadığı veya orkestrayı idare...

Satranç, Stefan Zweig

Sen, beni asla, asla tanımayan, bir su birikintisinin yanından geçercesine yanımdan geçip giden, bir taşa basarcasına üstüme basan, hep, ama...

Satranç, Stefan Zweig

bekleyip durur insan. hiçbir şey olmaz. insan bekler, bekler, bekler,şakaları zonklayana dek düşünür, düşünür, düşünür. hiçbir şey olmaz. in...

Satranç, Stefan Zweig

Satranca sadece bir oyun demekle haksız bir kısıtlama yapmıyor mu insan ? Aynı zamanda bilim, sanat değil mi ? Yerle gök arasında süzülen Mu...

Satranç, Stefan Zweig

Hemen kitabı kaptığımı, gözden geçirdiğimi, okuduğumu sanıyorsunuz herhalde. Kesinlikle hayır! Bir kitabım olmasının sevincini doya doya yaş...

Satranç, Stefan Zweig

Oysa burada insanın çevresinde hep o aynılık vardı, hep o değişmeyen korkunç aynılık vardı. Burada dikkatimi düşüncelerimden ve sanrılarımda...

Satranç, Stefan Zweig

"Hem ayrıca, bu dünyada bir zamanlar bir Rembrandt'ın, bir Beethoven'in, bir Dante'nin, bir Napoleon'un yaşadığı hakkın...

Satranç, Stefan Zweig

"Eğer nasıl biri olduğumu bilseydiniz, şu anda beni selamlarken yüzünüzde gördüğüm o tatlı, dostane gülümse kim bilir nasıl donup kalır...