Kuyucaklı Yusuf, Sabahattin Ali

Yusuf eskiden beri, böyle ikide birde ağlayıveren insanlara kızardı. Fakat bu kadının gözyaşları o kadar hakiki, o kadar içten gelmeydi ki, ...

Kuyucaklı Yusuf, Sabahattin Ali

Hayatlarının beraberliği dünyanın en tabii, en kendiliğinden anlaşılır, en basit bir işi olduğu için, birbirlerine söyleyecek uzun boylu laf...

Kuyucaklı Yusuf 80 Yaşında, Sabahattin Ali

Hem oynayan, hem bağıran, hem de yürüyen genç ve coşkun askerler... Kendilerini nasıl bir akıbetin beklediğini bilmeyen ve "ya gazi, ya...

Kuyucaklı Yusuf, Sabahattin Ali

"Sonra insan ancak her hususuna akıl erdirebildiği şeyleri söylemeliydi; halbuki Yusuf birçok şeylerin niçin yapıldığını ve nasıl yapıl...

Kuyucaklı Yusuf, Sabahattin Ali

Kirpiklerinden yanaklarına yağmur suları süzülüyordu... iki eliyle arkasındaki ağacın kabuklarına sarıldı. Parmakları soğuk yarıkların arası...

Kuyucaklı Yusuf, Sabahattin Ali

Bir zamanlar birbirlerinden ayrlmak, birbirlerini kaybetmek ihtimalinin korkusunu çekmiş olmasalar, belki de birbirleri için ne kadar kıymet...

Kuyucaklı Yusuf, Sabahattin Ali

Bu yolda ileri attığı her adım, mazereti ile beraber geliyordu.

Kuyucaklı Yusuf, Sabahattin Ali

Şimdi ilk defa bir şey istiyor, hem de korkunç bir şiddetle istiyordu. Fakkat niçin bu istek bir imkânsızlıkla beraber gelmişti? Niçin hayat...

Kuyucaklı Yusuf, Sabahattin Ali

Ömrünün bu en güzel gecesini, ömrünün en korkunç gününün takip etmesi mi mukadderdi? Neydi bu içinden çıkılmaz meseleler? Neydi bu mavi göğe...

Kuyucaklı Yusuf, Sabahattin Ali

Anası onu gezmeye götürürken bir saat saçlarını düzeltmeye uğraştığı halde, ne anasının, ne babasının aklına bu kafanın içi ile de bir parça...

Kuyucaklı Yusuf, Sabahattin Ali

Dışarda ağaçların yapraklarını oynatarak esen bir sonbahar rüzgarı, bu ölüme mahkum yaprakları henüz koparamıyordu. Bu minimini yeşil mevcud...

Kuyucaklı Yusuf, Sabahattin Ali

Bir kere daha dönüp geriye baktıktan ve ömrünün en korkunç senelerinin geçtiği bu kasabaya yumruğunu uzatıp tehdit eder gibi salladıktan son...

Kuyucaklı Yusuf, Sabahattin Ali

Gözleri kör eden, etrafı birbiriyle kaynatan, karıştıran bir aydınlık...Güneş sanki ışığını kova ile yeryüzüne döküyordu.

Kuyucaklı Yusuf, Sabahattin Ali

"yerini bulamama"nın azabını bütün teferruatıyla duymakta idi. Bu his herhangi bir işsizliğin verdiği can sıkıntısı veya endişeye ...

Kuyucaklı Yusuf, Sabahattin Ali

Hiçbir şeye inanamıyor ve kendini hep korkulu bir rüyada sanıyordu.

Kuyucaklı Yusuf, Sabahattin Ali

..... Bütün bunları gayet sükunetle, adeta bir diriye hizmet edermiş kadar itina ile yapıyordu.

Kuyucaklı Yusuf, Sabahattin Ali

Yusuf'un camiyle, namazla, din ve imanla pek alışverişi yoktu. Hele babası, Şahinde'nin tabiriyle "kızıl gavur" du. Fakat ...