Olağanüstü Bir Gece, Stefan Zweig
Kendimi suçlamış, kendimi yargılamıştım, şimdi yargıç hükmünü bildirecekti. İçimi dinlemeye devam ettim, ama bir şey olmadı, hiçbir şey olmadı. Beni kendime getirmesini, tarifsiz ve dipsiz bir utanca düşürmesini beklediğim kırbaç gibi şaklayan "hırsız" sözcüğü içimde hiçbir şey uyandırmamıştı. Sabırla birkaç dakika bekledim, sonra kendime biraz daha yakından baktım -çünkü bu inatçı suskunluğun altında bir kıpırtı olduğunu hissediyordum- ve delicesine bir ümitle kendime yönelttiğim bu suçlamayı izlemesi gereken, ama bir türlü gelmeyen o yankıyı, tiksintiyle, öfkeyle, çaresizlikle atılacak çığlığı bekliyordum. Yine hiçbir şey olmadı. Hiçbir yanıt gelmedi.


0 Yorum :
Yorum Gönder